Çılgın bir Fransız ip cambazı hayal kurar, bir gün Newyork'taki ikiz kuleler arasına telini gerecek ve yürüyecektir. Yıl 1974, Dünya Ticaret Merkezi ikiz kuleleri arasında havada bir adam silueti belirir ve o sırada polis telsizinden Man on wire! anonsu duyulur.
Yüksek tel sanatçısı olan Fransız Philippe Petit'in hayatı ve ikiz kuleler arasından yürüdüğü o 45 dk.'nın belgeselidir Man on Wire. 2008 yapımı, pek çok ödül sahibi belgesel film; fotoğraf, görüntü ve belge açısından oldukça doyurucu bir arşive sahiptir.
Bir sanatçının sanatına olan tutkusu, tehlikeli ve çılgınca olan hayalini yerine getirmek için yaptığı inanılmaz plan, durumun kendisi kadar filmi de oldukça heyecanlı hale getirmektedir. Tek kusur tüm bu muhteşem gösteri için sanatçının 'neden bunu yaptınız' sorusuna 'bir nedeni yok' diye cevap vermesi oluyor ve bu durum insanda biraz hayal kırıklığı yaratabiliyor. Bu cevapla birlikte bir anda sanatçının çılgınca giriştiği bir maceraya dönüşüveriyor bu muhteşem gösteri. Buna rağmen görsel açıdan zengin ve izlemesi keyifli bir belgesel film.
"İp cambazları, havada yürüyen olağanüstü insanlardı" diye bahseder Philippe Petit filmde ve kısa bir süreliğine dünyayı onların gözünden görmek, gökyüzünün içinde buzda kayar gibi yürürken onları izlemek muhteşem.
Yaşamın ucuna yolculuk böyle bir şey olsa gerek...
Yaşamın ucuna yolculuk böyle bir şey olsa gerek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder