9 Ekim 2013 Çarşamba

Janis Joplin



60'ların ortalarında bir kadın doğar blues'un içine, güçlü sesi ve tarzıyla bir anda adını duyuracak bir ses... Kısa yaşadı ancak sonrasında geride bıraktıkları, öldüğü toprakların çok uzağında bile onu yaşatmaya devam etti. 

Genç yaşta hayatını kaybetmesiyle adının hep, onunla aynı dönemde aynı yaşlarda hayatlarını kaybeden Jimi Hendirix ve Jim Morrison'la anılmasına sebep oldu. 


Janis Joplin zaman içinde müzik dünyasında blues'un unutulmaz kadın vokallerinden biri haline gelmiş, genç yaşında hızla yükselmiş ve kısa yaşamına pek çok güzel şarkı sığdırmıştı. Konser performanslarından bildiğimiz bu sakin ve uysal görünümlü kadın, sahnede şarkısını söylemeye başladığında adeta bir anda devleşip kocaman bir sese dönmekte, etrafını derin ve içten sesiyle sarıp sarmalamaktaydı.

Down on Me, Cry Baby, Piece of My Heart, Ball 'n' Chain, Maybe, To Love Somebody, Kozmic Blues, Work Me, Lord ve tabi Summertime gibi şarkılarla kulaklarımızda yer eden Joplin'in yorumladığı pek çok şarkı döneminde hit olmuş ve bugün de birer klasik haline gelmiştir. 

Onun sesiyle bir kez daha yaşama bir ağaç gibi köklerimizi bırakıyor ve toprağın altında adeta büyüyoruz. Summertime...




7 Ekim 2013 Pazartesi

Restless Heart


Restless Heart (1997) Amerikan RocknRoll'nun çok net ve temiz bir örneğidir diyebilirim. Albümdeki tüm parçalarda, gitar üzerindeki temel blues yürüyüşlerini çok rahat hissedersiniz.

1978-1989 yılları arasında Whitesnake'in muhteşem yükselişinin ardından, uzun bir süre sonra yayınlanan Restless Heart, farklı bir şeyler yapmak için değil belki ama iyi bir klasik rock albümü yapmak için hazırlanmış David Coverdale çalışmasıdır. Bu anlamda öyle uzun yıllar dinlenen Whitesnake albümleriyle pek karıştırmamak gerekir. 

Yine de Restless Heart dinlemesi keyifli bir arşivlik Whitesnake çalışması diyebiliriz.

Sınırda kalmayın!


 

6 Ekim 2013 Pazar

Çılgın Kalp

Bazen hayatınızı değiştirmek, düzene sokmak, aksak taraflarına çeki düzen vermek istersiniz ama çoğu kez bu o kadar zor olur ki, artık ne yazık ki kötü alışkanlıklarınız çoktan büyümüş ve kontrolden çıkmıştır. Bir alkolikseniz eğer, sizin için hayat sürekli yapacağı kaçamağa hazır olmak demektir ve bu kişi için de değişim yolu zorlu bir süreç olur.



3 Ekim 2013 Perşembe

Jethro Tull

Ian Anderson-Jethro Tull

Ve tanrı gitarı yarattı (Locomotive Breath) ... sonra da flütü belki de, tabii Jethro Tull'la birlikte Ian Anderson'ın çalması için. 

Bu adamlar sesi kıstığınızda madende çalışan cüceler gibi görünseler de sesi açtığınızda duyduğunuz uğul uğul bir rock ve etnik enstrümanlarla harmanlanmış müziğin muhteşem karışımı oluyor. 

Dönemin yaratıcılığını, deneyselliğini grup üzerinde çok rahat görebiliyorsunuz. Artık rock yalnızca kuru bir blues ve Amerikan country'si değildir, sahnelerden dünyaya taşan çok sesli bir koro olmuştur. Jethro Tull'ı izlerken 70'lerde rock müzik gerçekten yaşanmaya değer bir dönem olmalı diye içinizden geçiriyorsunuz.

Grubun konser kayıtlarından izlediğimiz pek çok performansı o kadar yüksektir ki özellikle flüt çalan solist Ian için, adam resmen kendini parçalamış diyorsunuz ve böylesi bir performansta hala tek parça kalan Ian Anderson'ı bir kez daha hayranlıkla dinliyorsunuz.